:)

Ayıp (Şiir)


Ayıp

Ayıp ama senin bu yaptığın
Bu kaçıncı şiir sana yazdığım
Yeter artık hanımefendi, çıkın hayatımdan
Kelebeklerin bir günlük ömrüneden bahsedemez
Güneşin sıcaklığını hissedemez oldum
Sizden ricamdır, bakmayın artık bana
Okyanus dalgaları gibi hoyratça
Gülümsemeyin mümkünse
Yıldızların parlaklığını gölgeyen gülüşlerinizle

Ah yıldızlar ne de güzeldirler
Siyah göğün üzerinde
Bir başlarına, güçlü duruşlarıyla
Dünya’ nın  güzelliklerinden mahrumum sayenizde
Ne olur acıyın bana
Gün batımından önce terk edin beni
Dikenleriniz canımı daha fazla yakmadan
Tekrar görebilmek istiyorum
Kızılın bin bir tonunu
Hissedebilmek istiyorum
Yolcu ettiğim güneşin veda busesini
İçerime yayılan o sıcaklığı


Artık papatya koparmak istemiyorum
Çicekler toprağında güzel
Meyveler dalında
Lütfen ayırdığınız toprağıma
Ellerinizle geri gömün beni
Ya da öldürün aynı ellerle
Daha fazlasına tahammül edemem
Dayanmam mümkün değil
Bu soğuk ve kimsesiz yalnızlığa

                        Orçun AYDIN

Beklenmedik (Şiir)


Beklenmedik

Martılarla bezeli
Eşsiz boğaz gezintisi
Sabahın en kör saatleri
Kimseler göremez beni
Yalnızlığım ve ben, yürüyoruz
Sokak lambasının gaza gelip
Güneşe baş kaldırdığı kaldırımda
Yolculuğumuz düşüncelerin bulvarına

Lakin içimde hazin bir korku
Korkuyorum çıkmaza düşmekten
Dönüşü olmayan çıkmaz sokaklarda
Korkularım prangam olmuş, esaretteyim
Kızgın güneşin altında kavrulmuş, harabeyim
Bitap halde, her kelama biganeyim
Omuzlarımda yüzlerce yalan
Günbegün daha çok ezilmekteyim
Soluklanmak üzere ortuğum şu bankta
Bekliyorum beklenmedik bir şey ile rastlaşmayı

                        Orçun AYDIN

Nutkum (Şiir)


Nutkum

Gel artık kirli sakallarım pas tuttu
Tutulmasın diye boğdum nutku
Her şey tamamdı sen yoktun
En güzel takımımı kuru temizlemede unuttum

Konu sen olunca hissettiğim tek şey umuttu
O da takım elbisemin cebinde yıkanan
Gül gibi kurudu
Ölümden döndü nutkum, adeta boğuldum

Bu kulağımdaki uğultu, duyamıyorum umudu
Ah kadın bir bilsen! Ben ne yoruldum…
İçtim içki, karıştı kanıma alkol, doruldum
Bu sefer de kalmadı zerre onurum
Bir düğüm indi boğazdan kalbe, yutkundum

                        Orçun AYDIN

Mevcudiyet (Şiir)


Mevcudiyet

Kalbe saplı çapa
Ve uçuşan kuşlar
Acıyla kaplı güruha
İnce dokunuşlar
Atılan son rütuşlar

Sanma kaybolduk karanlıkta
Ben ve ruhum, var hala umudum
Mevcudiyetin yok bir sınırı
Bir bahar akşamı, tatlı bir melteme sarılırım
Kırık kalbimle, kışlık bir yorgan altına sığınırım

Ben Dünya’ ya sığınan, yurtsuz bir mülteci
Boyumu aşan denizler uzanır önümde
Ufkun alabildiğine değin
Tüm gerçekleri unutup
Yaşar iken hayalleri, bir gece rüyasında
Tadına vararım mutluluğun
Çikolatasını paylaşan bir çocuk gibi, gülümserim

                        Orçun AYDIN

Lades (Şiir)


Lades

Bizim ayrılma sebebimiz
Çok sevmemdi hakim bey
Sevginin de fazlası zarar
Geriye kalan her şey gibi
Geride bırakığım her şey gibi

Kararında sevmek elzemdi
Kararını tutturamadım hakim bey
Karmayı beceremedim bu helvayı
Yüzüme gözüme bulaştırdım
Keza sevmeyi de

Bari gitmeyi becerebilseydim
Yapamadım
Kalbimi ikna edemedim
Dondum kaldım yalnızlığımda
Ne diyeceğimi bilemedim

Sorarım size hakim bey
Hangi kalp vazgeçmiş sevmekten?
İmkansıza lades demiş bir kalp
Öylece bırakıp gidebilir mi?
Aşk dediğin bitti demeyle biter mi?

Kalp yangını öylece söner mi?
Küllüğe basılmış bir izmarit gibi
Ne kalır geriye benden
Bu yangınların sonrası
Gün doğabilir mi yeniden?

                        Orçun AYDIN

Betimleme (Şiir)


Betimleme

Tüm kalpler kendine acınsın ister
Acınası bir varlık bizler
Bencil bir kurşun asker
Balerinsiz bir müzik kutusu
Sevilmeyenin aşk tutkusu
Yağmurla yıkanmış toprak kokusu
Sevgilinin zarifçe dokunuşu
O anı kaybetme korkusu

Uyuyan bir güzelin ebedi uykusu
Betimlemenin kafiyeyle vurgusu
Şiir denen yanılsamanın oluşumu
Öznel bir fikrin beyanı
Maalesef yok bu şiirin devamı
Söz konusu değil tekerrürü

                        Orçun AYDIN